Değerli Meslektaşlarımız,
Geçtiğimiz hafta Sakarya’nın Hendek ilçesinde patlayıcı madde üretimi yapan bir işletmede patlama olayı meydana gelmişti. Olay can kayıplarına ve onlarca vatandaşımızın yaralanmasına neden olmuştu. Kayıplarımıza rahmet ve ailelerine sabır, yaralılarımıza ise kısa sürede sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz.
Olay halen sıcaklığını korumakta iken geçtiğimiz dakikalarda hem ekip arkadaşlarımızdan aldığımız bilgi hem de haber merkezlerine düşen son dakika haberi ile tekrar kahrolduk. Olay yerinin soğutma çalışmaları ve enkaz kaldırma çalışmaları esnasında tepkimeye girmemiş patlayıcıların imha edilmek üzere taşınması esnasında maddelerin patladığını öğrendik.
Patlama olayı karayolunda taşıma esnasında gerçekleşmesi nedeniyle artık TMGD’lerin sorumluluk kapsamına da girdiğini belirtmek isteriz. Tehlikeli Maddelerin Karayolunda Taşınması Hakkında Yönetmelik incelendiğinde, olay yerine müdahale edilmesi ve bu nedenle gerçekleştirilmesi gereken taşıma işlemlerinin yönetmeliğimizin kapsamında olduğunu görmekteyiz.
Ancak İşin teknik boyutunu ele aldığımızda ADR sözleşmesinin 1.1.3.1.d maddesinde ki ifade bu yaşadığımız olaya ışık tutmaktadır.
“Aşağıdakilerle ilgili olarak acil durum müdahalesi veya yetkili makamların gözetimi altında ve taşıma koşulları izin verdiği ölçüde, yetkili makamlar tarafından acil durum müdahalesi amacını taşıyan veya yetkili makamların gözetimi altındaki taşıma:
– Kazaya karışmış veya arızalanmış tehlikeli mallar taşıyan araçların taşınması;
– Bir olaya veya kazaya maruz kalan tehlikeli malların yayılmasını önlemek amacıyla toplanarak en yakın uygun güvenli bir yere taşınması;”
İfadeye göre ilgili taşıma işlemi ADR sözleşmesi ve kapsamı dışında tutulmaktadır. Ancak bu tür taşıma işlemleri her ne kadar ADR kapsamı dışında da olsa taşımanın riski göz önüne alınarak sevkiyat başına taşınacak madde miktarının belirlenmesi, kazaya karışmış maddelerin iklimlendirilerek veya uygun kimyasallar içinde duyarsızlaştırılarak taşınması, malzemelerin römork gibi daha uzun bir araç ile taşınması riski minimize etmek açısından kullanılabilecek yöntemlerden bazılarıdır. Bu ve bunun gibi ek güvenlik önlemlerinin alınmasında TMGD’lerin de söz sahibi olması gerektiği gerçeğini acı bir olay ile görmek durumunda kaldık.
Bu olay ve neticesinde hazırlanacak raporun meslektaşlarımız için çok değerli bir ders niteliği taşıyacağı bir gerçektir. Gerçeklikten yola çıkarak Tehlikeli Maddelerin Karayolunda Taşınması Hakkındaki Yönetmelik ve sair mevzuatlarda var olan gri alanların ivedilikle belirlenmesini, Bakanlığımız tarafından oluşturulacak teknik bir kurul ile sorunların hızlıca çözüme kavuşturulmasını arzu ediyoruz. Ancak bu sayede TMGD’ler büyük sorumluluklar altında icra etmeye çalıştıkları mesleklerini daha çok benimseyecek ve bu konuda ülkemiz ciddi bir yetişmiş insan gücüne kavuşacaktır.
Kaza sonucunda kayıplarımıza Allah’tan rahmet ve ailelerine sabır, yaralarımıza acil şifalar diliyoruz.